Sınav Kaygısı Nedir?
Sınav kaygısı, özellikle çocuk yaştan itibaren, çocuğa hayatının gidişini kökten değiştirecekmiş gibi sunulan sınavlarla karşılaşmanın çok sık olduğu ülkemizde sıklıkla gördüğümüz bir durumdur. Kişinin sınav ya da bir tür sınav olarak algıladığı, süreçlere karşı ürettiği kaygı türüdür. Bu kaygı kişinin sınav öncesi, sınav sırası ve sonrasında hissettiği bir sıkıntıdır. Bu durum, kişinin öğrenilen bilgiyi ve edinilen beceriyi sınavda yeterince kullanılmasını engeller ve sonunda genellikle başarısızlıklar ortaya çıkar.
Sınav Kaygısı Nasıl Ortaya Çıkar?
Kişi sınavla kazanacakları ya da kaybedeceklerine ağır anlamlar yükler. Sınav yaklaştıkça, huzursuzluk, endişe, motivasyon kaybı, bedensel sıkıntılar ( mide bulantısı, ağız kuruması, karın ağrıları, terleme, ellerde titreme ) ortaya çıkar. Dikkat ve anlama becerisi azalır. Uykusuzluklar olabilir. Kişinin kendine güveninde azalmalar ortaya çıkar. Devam eden süreçlerde, mesela öğrencilikte tekrarlayan sınavlarla, sınava çalışmak da stres verici bir eylem haline gelir ve yeterli çalışmama da soruna eklenir. Sınava yetersiz bilgiyle girmek kaygıyı daha da artıracağından sıkıntı daha da karmaşık hal alır. Öğrenciler tembellik yaptıkları için yakınları tarafından yargılanmaya ve motivasyonlarını daha fazla kaybetmeye başlarlar.
Öğrenci ilerleyen zamanda kendisi, çalışması ve sınavla ilgili kalıp düşünceler ve cümleler üretmeye ve bunları, diğer hiçbir düşünceye yer bırakmayacak şekilde otomatik olarak kullanmaya başlar. Bu düşünceler kaygısını besleyen, çalışma isteğini yok eden düşünceler olmaya başlar. “Neden çalışayım ki, zaten olmuyor.”, “Çalışacağım da ne olacak?”, “Yine başarılı olamayacağım ve hayatım mahvolacak.”, “ Ben aptalım zaten.” gibi düşüncelerden kurtulamaz hale gelir.
Sınav Kaygısında Tedavi Süreci Nasıldır?
Sınavdan ya da sınav süreçlerinden makul bir zaman önce tedavi anlamında bir müdahaleye ihtiyaç varken genellikle tedavi için başvuranlar sınavdan neredeyse bir gün önce stresin en yüksek noktaya çıktığı anda yardım isterler ve hızlıca oluşturulamayan yardım da onların kalıp düşüncelerini pekiştirebilir. Bu yüzden sınavdan çok önce bir yardım talebi olmalı ve tedavi süreci başlamalıdır.
Tedavi sürecinde, kişinin stresle başa çıkma yöntemlerini geliştirecek, söz konusu kalıp düşüncelerine alternatif olumlu düşünceler üretmesini sağlayacak, bilişsel ve davranışçı bir terapi yaklaşımının yanı sıra, çalışma sistemindeki muhtemel yanlışları ve çalışma alışkanlıklarını düzeltmek adına bir eğitim danışmanlığı da alınabilir. Sınavdan elde edeceği sonucun gerçekçi bir şekilde değerlendirmesini sağlamak ve tamamen başarı yönelimli bir yaklaşımın değişmesi ve başarının tekrar tanımlanması üzerinde durulmalıdır. Korku ve endişe doğallaştırılmalı ve cesaret verici düşünceler oturtulmalıdır. Bu konuda aile içindeki yanlışların düzeltilmesi adına aile görüşmesi yapılması planlanabilir. Ailenin çocuktan beklentileri ve onu motive etme girişimleri makul sınırlar içine çekilmelidir.
Ayrıca genel olarak kaygıyı yönetmek ve kaygılı durumu iyileştirmek için gereken genel psikiyatrik tedavi prensipleri bilimsel bir şekilde uygulanmalı, maceracı yöntemlerden, ehil olmayan insanların tartışmaya açık yardım girişimlerinden uzak durulmalıdır.
Uz. Dr.Tulga Tolun ŞATIR