
Kulak Çınlaması Nedenleri
Tinnitusun kendine özgü kısa bir tarifi yoktur. Bir hastalık değildir, bir semptomdur. Kişinin dış ortamdaki bir ses kaynağı ile ilişkisi olmayan bir sesi algılamasıdır. Yani hayali bir işitsel algıdır. Çok sık rastlanılan ve her yaş gurubunda görülebilen bir rahatsızlıktır.
Tinnituslu hastalar bu sesi kulakta zil çalması, fısıltı, cırcır böceği sesi, fabrika gürültüsü, elektrik süpürgesinin sesi ve bunun gibi çok değişik sesler tarzında tanımlarlar.
Çoğu zamanda tanımlamakta büyük zorluk çekerler. Her yaş da görülebilmesine rağmen yaş ilerledikçe prevalansı ve şiddeti artar.
Sigaranın, alkolün, kahvenin tinnitus üzerine etkisi gösterilmemiştir. Erkeklerde kadınlardan daha yaygındır.
Tek kulakta, iki kulakta, kafa içinde, kafanın arkasında duyulabilir.
Tinnitus oluşumu işitme sisteminin yapılarından ( periferik, santral işitme yolları ) ve santral sinir sisteminden kaynaklanır. Objektif ve subjektif olmak üzere iki çeşit tinnitus vardır. Objektif tinnitus genellikle damar sistemi tarafından oluşturulan ve dışarıdan da duyulabilen seslerdir.
Subjektif tinnitus ise fiziksel bir sesin olmadığı ortamda kişinin ses algılamasıdır başkası tarafından işitilemez. Hikayede tinnitusun pulsatif olması ve nabızla senkronize olması damarsal bir tinnitus olduğunu gösterir. Steteskopla kulağın ve boyunun dinlenmesi esnasında bir üfürüm duyulur. Orta kulak menşeli bir damar problemi ise otoskopik muayenede kulak zarı arkasında kırmızı,mor renkli kitle görülür.
Kulak Çınlaması ve her türlü Kulak Burun Boğaz problemleriniz için hastanemizden (0212) 249 49 97 nolu telefonu arayarak randevu alıp doktorunuz ile görüşüp tedavi olabilirsiniz.
Tinnitus nedenleri arasında dış kulak yolu yabancı cisimleri, kulak salgıları (serumen), dış kulak ve zar enfeksiyonları, dış kulak yolu tümörleri, kulak zarı perforasyonları, orta kulak hastalıkları ( enfeksiyon, kemikçik fiksasyonu, kollesteatoma, orta kulak tümörleri), iç kulakta işitme kaybı yapan her türlü patolojiler ( akustik travma, menier hastalığı, ani işitme kayıpları, prespiakuzi, ilaç kullanımları ), retrokoklear patolojiler (işitme siniri tümörleri, serebrovasküler olaylar), östaki ağzındaki adale kasılmaları ve psikiyatrik hastalıklar, hormonal değişiklikler (hamilelik, menapoz, troid disfonksyonu) yer almaktadır. Şiddetli patlamalar kuvvetli ses travması yaratarak çınlamaya ve hatta işitme kaybına sebep olabilir. Akustik travma diye adlandırdığımız olay, uzun veya kısa süreli gürültüye maruz kalma sonucunda oluşan iç kulaktaki işitme hücrelerinin zedelenmesi işle ortaya çıkan işitme kaybı ve tinnitus olayıdır. Ani olanlarda çoğu kez kendiliğinden geçer. Uzun süreli olanlar ise geçmeyebilir tedavi şansıda çok düşüktür.
Tüm tinnitus vakalarının %80’i iç kulak ile ilgili değişikliklere bağlıdır. Ciddi derecedeki tinnitus vakalarının %30’unda işitme kaybı görülmeyebilir. Total işitme kayıplarının da %28’inde tinnitus olmayabilir.
Tinnitusu tanımlamak ve ölçmek için objektif bir yol yoktur. Bu nedenle hastadan alınacak hikaye çok önemlidir, içkulak testleri, bazı röntgen tetkikleri bize fikir verebilir.
Tinnitus emosyonel ve somatik olarak ciddi rahatsızlıklar yaratabilir. Hastanın yaşam kalitesini önemli ölçüde azaltır. Sinirlilik, depresyon, anksiyete gibi emosyonel, somatik olarak da duyduğunu anlamada güçlük çekme veya anlayamama gibi işitme problemleri ortaya çıkabilir. Sese karşı tolerans azalabilir ve yüksek sesler kişiyi rahatsız eder.
Tinnitus için Uygulanan Tedaviler: Muayene esnasında tinnitusa sebep olan bir dış kulak yolu problemi veya orta kulak problemi tesbit edilebilirse hasta da doktorda şanslıdır. Dış kulak yolundan çıkartılan bir yabancı cisim veya tedavi edilen bir enfeksiyon sonrası tinnitus ortadan kalkabilir. Tümöre bağlı olaylarda ve orta kulak kemikçiklerinin fiksasyonunda cerrahi tedavi uygulanabilir. Sebep bulunamayan durumlarda ise henüz kesinleşmiş bir tedavi yöntemi yoktur.
Medikal Tedavi: Tinnitus objektif olarak ölçülemez ve bu konuda yapılan kontrollu çalışmalar yetersizdir. Tinnitus için kullanılan bütün ilaçlar (lidokain, diazepam, alprozolam, karbamazepin, niasin, betahistin ve gingko biloba) hastaların birçoğunda etkin olarak bulunmamışlardır. Halen sedatif, antidepresan, antikonvülzan, vazodilatör, ve kalsiyum kanal blokörü sık olarak reçetelenmektedir.
Cerrahi Tedavi: İletim tipi ve menier hastalığı gibi hastalığı olan bazı hastalar cerrahiden istifade etmektedirler. Fakat bir zamanlar sık yapılan işitme siniri kesilmesi veya mikrovasküler dekompresyonun etkinliği kanıtlanmamıştır.
Bunların dışında; Psikolojik yaklaşımlar, kişinin tinnitus nedeniyle yaşam kalitesinin bozulmasını engelleme ve tinnitus ile başa çıkmasına yardımcı olmak amacıyla uygulanır. Elektriksel süpresyon tedavisi çok eskilerden beri kullanılmakta olmakla beraber sonuçları tartışmalıdır. Çok pratik olmamakla beraber sık kullanılan bir yöntemde maskeleme dediğimiz, dışarıdan ses verilerek tinnitusun duyulmasının engellenmesidir. Transkraniyal manyetik uyarı veya lazer tedavileri son yıllarda denenmekte olan tedavi yöntemleridir.
Tinnitus bir hastalık değil bir semptomdur. Ortaya çıktığı zaman mutlaka bir uzman hekime müracaat edilmelidir. Korunmak da çok önemlidir. Çok gürültülü yerlerde bulunmamak, gürültülü bir işte çalışılıyorsa, gürültüyü azaltacak kulaklıklar kullanmak, kulaklıkla çok yüksek seste müzik dinlememek, Hipertansiyon ve diyabet yönünden takip altında bulunmak gibi basit önlemler tinnitusun oluşmasını önleyebilmektedir.